3 Ocak 2007 Çarşamba

Aşkınızı acılı mı alırdınız?

İnsana yaşadığını hissettiren en önemli duygu aşk desem itiraz eden olur mu? Hayatın tekdüzeliğini bozan, kalbimizin attığını ve damarlarımızdaki kanın aktığını hissettiğimiz, hayvanlardan farkımızı gördüğümüz, gündelik hırsları bıraktığımız, çirkinliklere değil güzelliklere gözümüzü açtığımız zaman dilimidir.

Ama bir de acısı var bu işin, hem de acılısı makbul, çünkü acılısı daha gerçek. Ne zaman olur acı? Aşkımız karşılıksız kaldığında olur mesela, biraz buruk bir acı. Terkedildiğimizde olur mesela, keskin bir acı. Ben bu acılı zamanlarda da aşkın yeşerdiği zaman hissettiğim kadar hissediyorum yaşadığımı. Hüngür hüngür ağladıktan sonra alınan o derin nefes, hayata dışından bakıyormuşum gibi gelen o hafiflik hissi, kontrol edemediğim için hayatımın akışına duyduğum hayranlık. Dinlediğim müzikte, okuduğum kitapta kendimden daha çok parça buluyorum. Bence bu acı iddia edildiği gibi elde edilen mutluluğun karşısında verilen bir bedel ya da sevdiğimiz gülün katlanmak zorunda olduğumuz dikeni değil. Başlı başına aşkın bir parçası. Yemekteki sivri biberi ayıtlarım ama aşkı ayıtlamak istemiyorum.

Bir porsiyon aşk alayım, acılı olsun...

1 yorum:

MisHale dedi ki...

Biraz geç kalmışım yorum bırakmakta ama bırakmadan da geçemedim bence aşk acılı servis yapılmaz acıyı elinde tutan ve üzerine boca eden kendimizden başkası değildir.