2 Ağustos 2008 Cumartesi

PARIS Je t’aime




PARIS Je t’aime

Paris şehri ile birlikte kullanılan aşk ve sevgi sözcükleri tarihin romantik havasından olsa gerek diye düşünüyorum. Tarihi binalar, köprüler, saraylar, şatolar, parklar ne kadar ilginizi çekiyor bilmem ama eskiler bir başka güzel diyorsanız Paris hayatınızda göreceğiniz en güzel şehir olacaktır.





Zamanda yolculuk yapmak için geçilen büyülü kapılar gibi Paris sokaklarına adım attığınız andan itibaren değişiyor herşey...O büyülü kapıdan geçtiğiniz andan itibaren içeride ne tarafa gitsem hangisine baksam diyeceğiniz o kadar çok şey var ki ... üstünüzdeki tişört ve şortla “lady”ler “sir”ler, krallar, kraliçelerle aynı bahçelerde yürüyor, aynı meydanlarda dolaşıyor, aynı köprülerden geçiyor, aynı saraya giriyorsunuz.



Etrafınız insan dolu ama kimse birbirinin farkında değil herkes kendi yolculuğunda...Arada bir fast food molası verseniz de yolculuğunuza devam etmeniz için köşeyi dönmeniz yeterli...




Paris hakkında daha önce gördüğüz, duyduğunuz, izlediğiniz yerleri bir daha anlatmaya gerek yok, hiç ilgilenmeyen kişilerin bile Paris dendiğinde söyleyecek birkaç kelimesi varsa bu uğraşıyı kesinlikle hakediyorlar, şehirdeki çok sayıdaki aktivite sizin daha çok etkilenmeniz, öğrenmeniz, bilmeniz için mükemmel şekilde hazırlanmış. En çok sanal rehberlerden etkilendiğimi söylemeliyim, dolaştığınız yerlerde kullandığınız bu cihazlarla gördükleriniz hakkında kulaklıklardan anında bilgi aktarılması söz konusu...


Durup düşündüğümde bu büyülü ortamın oluşmasının tek yönlü olmadığı, etkili tarafların bir araya geldiği açıkça gözüküyor. Bir yanda tarihine saygı gösteren, kültürünü korumaya önem veren bir ülkenin varlığı, diğer yanda kültür çeşitliliğine saygı gösteren, o tarihin de aynı insanlığa ait olduğunun bilincine sahip olan bunun için dünyanın diğer ucundan gelen insanlar...





Parislileri metrolarda, cafelerde, güneşlenirken, bisikletleriyle gözlemliyorum ve böyle bir şehir yaratmanın insanlığa saygı ve insanı mutlu etmekle mümkün olduğunu anlıyorum.




Ve diyeceğim şu ki bence Paris aşıklar şehri değil ama aşık olunacak bir şehir...

2 yorum:

yavasyavas dedi ki...

çok farklı ve güzel bir yazı olmuş. paris gerçekten bizi de büyülemişti. insanların mutluluğu ile şehrin etkileyiciliğinin birlikteliğini vurgulaman çok güzel olmuş.

bir daha fırsat olsa bir daha giderim.

oyluuu dedi ki...

duygun arkadaş bu yazı çok güzel olmuş gerçekten, farklı bir bakış olmuş blog yazısı türüne ama az olmuş, tadı damağımda kalmıştı yazının ki bitiverdi. darısı diğer yazılarına arkadaşım:)