16 Şubat 2010 Salı

Burda Nerde Yasiyorum?

Oxford'a gelmeden kalacak bi yer ayarlamak mumkun olmamisti. Cunku emlakcilar apartman dairesi benzeri yerler icin 4 ay kontrat yapmiyolardi ve ev/oda ayarlama sitelerinde de dolandiricilar kol gezdiginden birine para gondermek cok riskliydi. Geldigimden itibaren 4-5 gun bir pansiyonda kaldim ve emlakci ve ev sahipleriyle bogustum. Kolay is degilmis. Iyi bir secim yapmaya calismak bir mesele, bir yandan da sinir bozucu. Takim elbise giymis emlakcilar son model Mercedes veya Audiler ile gelip bana gayet sevimsiz, kucuk ve pis odalar gosterip durdular. Boyle bir sekilde teklif edebilmek bile bir yuzsuzluk ister, yuzsuz olmaya mecbur kaliyorlar herhalde, zor is bu emlakcilik, yani en azindan burdakiler icin oyle :) Bir yandan da o sevimsiz odalar tutuluyor, hem de Turkiye’de bir ev kiralanabilecekten daha pahaliya. Adamakilli yerler (studyo veya 1+1) icin ise 4 ay kontrat yapmaya kimse yanasmadi.

Neyse ki bir sekilde hallettim ve emlakcilara para vermeden, hem de emlakcilarin gosterdiginden daha guzel ve daha uygun fiyatli bi yere tasindim. 60-70 yaslarinda bi teyzenin yanina tasindim. Housemate olduk yani teyzeyle :) Teyzem Rus asilli sanatci ruhlu bisey. Disardan bakildiginda daginik gozuken bir evi var (icerden de oyle:) ancak aslinda pek bisey atmaya kiyamayan, herseyi degerlendiren turden bi insan. Evde de eskiyen alet edevati atmaya kiyamadigi icin pek modernize olmamis ev. Mobilyalar, kapilar, banyo musluklari, pencereler kac senelik bilmiyorum. Her yerden de biseyler sallaniyor. Umarim ilerleyen zamanlarda su haberlerde cikan cop evlerden birine donusmez :)


Evin sokağından bir görüntü (solda)


Benim odanin (1.katta) penceresinden arka bahçenin görünüşü (altta)


























Asagida evin icinden görünümler:
























































Ama gosterdigi yasa bakip da evde pinekleyen yasli bir insan sanmayin. Oncelikle calisiyor, Oxford’da Ingiltere’nin en eski kutuphanesinde gezi turlari icin rehberlik yapiyor, ayrica restorasyon isinde calisiyor. Boya yenileme gibi seyleri yapiyor, tarihi eserleri orjinaline uygun, belki eski tekniklerle boyuyor bilmiyorum. Sonracima, hemen her sabah sekizde yuzmeye gidiyor. Araba ve hatta otobus kullanmiyor, bisikletle gidiyor her yere (ki ben bu sogukta cesaret edemiyorum bisikletim oldugu halde). Ve calistigi yer sehir merkezinde, bizim eve uzak sayilir. Yani aslinda takdir edilesi bir hatun, hayatini yapmak istedigi seylerle ve saglikli bir sekilde geciriyor, daha cok para kazanip daha cok para harcamaya odaklanmamis. Tarihi konulara da merakli haliyle, Ingiltere veya Oxford hakkindaki sorularima severek yanit veriyor ve evdeki gezi kitaplarini da kullanabiliyorum :)

Odamdan birkac görüntü:





















Okula da uyum sagladim, hatta biraz siki calisma temposuna bile girmek uzereyim. Doktora ogrencilerinin calistigi buyuk bir ofiste bi masam var. Biraz bing bang theory gibi ortam, kiz falan yok tabi ortamda :) Ya ineklik ya da geyik. Carsamba geceleri de poker gecesi :)

Okula bisikletle gitmeye baslayinca cok super olacak, bakalim.

Ilerleyen zamanlarda Oxford ve Ingiltere uzerine gezi yazilariyla bulusmak uzere...

4 yorum:

leVent dedi ki...

turuncu montunu da asmış duvara, ayyy canıım...

TanYeri dedi ki...

yürübe yalin, iyice dünya vatandasi oldun be güzelim. Bu arada tam olarak nerdesin sen?

abi turuncu mont benimde dikkatimi cekti valla...
ee inip binerken otobüs söförlerine, "thank you driver " demeye basladin mi!

yalın dedi ki...

Turuncu mont duvarda hala, cunku sira ona gelmedi, daha kalin mont giyiyorum. Dediklerine gore bu soguk donem bitince islak donem baslayacakmis. Bugunlerde bile her gun yagis var, islak hava nasil olacak merak ediyorum :)

Tam olarak nerdeyim sorusunun cevabi su mu? Oxford Brookes University, Department of Computing, Computer Vision Group.

Burda thank you yok abi, her seye Cheers! diyosun :)

Mustafa Yucel dedi ki...

ev guzelmis, hayirli olsun. Pokerde cok zorlama cocuklari.